18 Kasım 2011 Cuma

İyilik Örgütleniyor!

KENDİ YAKIN ÇEVREMLE GERÇEKLEŞTİRMEKTE OLDUĞUM BİR GİRİŞİMİN DUYURU MEKTUBUNU PAYLAŞMAK İSTEDİM BUGÜN SİZLERLE. BU PAYLAŞIMDAKİ AMACIMIN SİZİ DE BU GİRİŞİME DAHİL ETMEK DEĞİL, SİZE İLHAM VERMEK OLDUĞUNU BELİRTMEK İSTERİM. İNANIN Kİ ZOR DEĞİL!!!

Merhaba Sevgili Dostlarım,
Öncelikle hepinizin iyi olduğunu diliyor, sevgilerimi gönderiyorum.
Şimdi size tamamen kendi gözlem ve duygularımla başlattığım ancak sizlerle gerçekleştirebileceğim bireysel bir sosyal sorumluluk projesinden bahsedeceğim. Evimizdeki bir akşam sohbetinde kendi çocuğumuza elimizden geleni gelmeyeni fazlasıyla sunarken başka çocuklarla, çocuklarımızla ilgili "keşke"lerimizi konuşuyorduk, sonra dedik ki kendi kendimize neden bunlar "keşke" olarak kalıyor. Bu "keşke"leri "iyi ki" lere dönüştürmek o kadar da zor değil ve düşünmeye başladık ne yapabiliriz diye. İste o düşündüklerimizin uygulamaya dönüş aşamasında şu an sizlerin karşısındayım...
Yeni yıl yaklaşıyor.. Yeni yıl umut demek, beyaz bir sayfa demek... Yeni bir yılı daha görebilmenin keyfi demek.. düşündük ki yeni yıla girerken bilmediğimiz bir mahallede, muhtemelen küçücük bir evde, olanaksızlıklar içinde yaşayan bir çocuğu sadece "çocuk" olduğu için sevindirmek bu keyfe keyif katacak ve elimizdekiler için bir nevi teşekkür etmek olacaktır... "Çocuk" demek her dilde "umut " demektir çünkü...
Peki bunu nasıl yapacağız diye düşünürken can dostlarımdan Bahar ve Çiler geldi aklıma... Bir şeyi denerken küçücük de olsa başarısız olma ihtimaline karşı yanında gerçek dostlarını arıyor insan... İstanbul'un sosyo-ekonomik anlamda eksik farklı iki semtinde öğretmen olan bu arkadaşlarımı aradım ve kendi sınıf ve okullarından öğrenciler seçmelerini istedim. Bu öğrencilerin nasıl çocuklar olacağı hakkında uzun uzun konuştuk ve canım arkadaşlarım imkânları çok çok kısıtlı olan (yoksul demek istemiyorum, içimi acıtıyor) bu çocukların adlarını listeleyip gönderdiler. Çoğu başarılı olan bu çocuklar için yeni yıl neler ifade ediyordu bilmiyorduk ama yeni yılda onları sevince boğacak, içlerinden çıkanlarla o minik yüreklerini heyecanlandıracak, kendilerini özel hissettirecek belki ömür boyu unutmayacakları bir paket almayacaklarını biliyorduk...
Sizden ne istiyorum biliyor musunuz? Elimde 7-13 yaş aralığında 65 çocuğun adı var... Gelin bu yılbaşında ablaları ve ağabeyleri olarak onlara birer paket hazırlayalım. Hepimizin paketinde yaşlarına uygun bir üst, bir alt kıyafet Can, İş Bankası veya TÜBİTAK Yayınlarından seçilmiş seviyelerine uygun bir kitap mutlaka olsun. Bunun dışında toka, çorap, ayakkabı, atkı bere, renkli ilginç kırtasiye malzemesi, çikolata vb  gönlünüzden ne geçerse ekleyebilirsiniz. Bunları çocuklarınızın kullanmadıklarından vermek yerine özel olarak aldıklarınızdan ekleyeceğinize emin olduğum için herhangi bir açıklama yapmıyorumJ
Sizler belki 1 belki daha fazla çocuk için bu paketlerden hazırlamaya karar verdikten sonra bana haber verin. Yaş ve cinsiyetle ilgili tercihiniz varsa belirtin. Ben çocukların adını sizlere verdikten sonra paketlerinizi hazırlayın. Paketlere asla para koymayın. Paketinize hediye gönderdiğiniz çocuğa hitaben yazılmış bir not eklemeyi unutmayın tabi. Notlarınız sevgi, umut, barış ve iyilik koksun! Sizler için sakıncası yoksa adlarınızın yanına mesleklerinizi de yazmanızı rica edeceğim. Çünkü bu paketleri aldıktan sonra sizin adınızı belki de ömürleri boyunca unutmayacaklar. Onları bu kadar özel hissettiren abla veya ağabeylerinin meslekleri de onlar için özenilecek en büyük özellik olacaktır. Sonra ben 20 Aralık’a kadar bana ulaşmış olan bu paketleri alıp çocukların öğretmenlerine götüreceğim. Öğretmenleri de yılbaşı haftası bir gün onları okul çıkışında bekletecek ve incitmemek için masum bir yalanla çekiliş yapıldığını ve onların adlarının çıktığını söyleyerek paketlerini verecekler. Belki ben de orada olurum, isterseniz sizler de olun süper olur.
Bu bir deneme... Bu “keşke”yi “iyi”ki ye dönüştürdükten sonra belki yaşlılar, hastalar için de yeni “iyi ki”ler yakalarız hayat ırmağında...
Ne dersiniz, çok mu zor????

10 Kasım 2011 Perşembe

Sevgi ve Saygıyla...

Sevgisi, duvarında her zaman fotoğrafı asılı olan evimizde, ben daha minicikken yüreğime salınmış Atatürk'ümü onun hakkında yazılmış şiirlerden biriyle anmak istedim...

ATATÜRK'E
Yine harmanımız rüzgar bekliyor
Es yine, es yine samanı savur.
Çak yine çak yine Masmavi Şimşek!
Bu kutsal çorağın özlemi yağmur.
İn yine, in yine Sarı Yıldırım!
Ayrıklı tarlayı aydınlat, kavur.

Bugün de gecede sayıklayan var,
Bugün de yobazca adımız gavur,
Dal şu yüce dağlar gibi tekneye
Sevgi ekmeğini mayala, yuğur.
Doğ yine, doğ yine yurdun üstüne
Sensiz yüreklerin ateşi soğur...

Behçet Kemal ÇAĞLAR

6 Kasım 2011 Pazar

Yarın Bayram...

İnsanın çocuğunun olması çocukluk sevinçlerine geri dönmesiymiş… Otuz yaşında bayramlık alma sevinci yaşamasıymış mesela, yeniden… Bana hayata dair tüm güzellikleri tekrar tekrar yaşatan bitanecik RüZGaRım sayesinde her gün gibi her özel gün de daha bir güzel, daha bir heyecan verici ve bir kat daha özel artık…
Yarın bayram… Zaman ne de çabuk geçiyor. Yaz evimizin bahçesinde kutladığımız geçen bayramın heyecanını paylaştığım yazımı dün yazmışım sanki.. Yarın bayram… RüZGaRıma alınan bayram hediyelerini koydum yatağının başucuna… Bayram boyunca seçip seçip giyeceğiz. Şu an büyük ve gerçek bir aileye sahip olmanın güzelliğini bilmiyor henüz… Ne mutlu ki yaşayarak öğrenecek… Ben şimdi, onun yerine, ileride ona anlatmak üzere yaşıyorum bu özel günleri… ve “iyi ki”lerim, “teşekkür”lerim daha bir yüreğimden kopuyor özel günleri ailemiz, sevdiklerimizle paylaştıkça…
Yarın bayram…
Herkese hayatındaki “iyi ki”leri sevdikleriyle paylaşacağı; mutlu, huzurlu, muhabbetli  ve paylaşım dolu bir bayram diliyorum… SEVGİLER