Bugün size babaannemizin yetenekli ellerinden çıkmış çok özel bir çalışmayı tanıtacağım. Kendisi emekli bir teknik öğretmen olan babaannemiz, uzun zamandır devam ettiği resim kursu sayesinde artık sıfatlarına bir yenisini daha ekledi ve amatör bir ressam oldu. İlk çalışmalarını kendi evinin duvarlarında sergiledikten sonra bizim evimiz için de benim doğum günümde bir Kızılderili Kız tablosu, RüZGaR'ın doğum gününde de RÜZGaR'ın kendi tablosunu yapmıştı. Artık resimleri pek çok evin duvarında yer alan babaannemiz altınvuruşu RüZGaR'ın son doğum gününde yaptı ve fanatik Beşiktaşlı babamızı da mest edecek bir hediye ile anılarımızı sandıklardan çıkarıp evimizin bir duvarında sanatla buluşturdu.
RüZGaR'ın ilk Beşiktaş forması sayılabilecek bu minik badi, bir takım tekniklerle babaannemizin güzel yüreği ve yetenekli parmaklarında gelişti gelişti ve fotoğrafını gördüğünüz bu tabloya dönüştü. Bu arada tablodaki el ayak izleri de RüZGaR'ın kendi izleri... Biz tabloya Yavrukartal Tablosu adını verdik ve RüZGaR'ın odasına astık.
Daha başka nice tablolar yapılabilir böyle... Belki aile büyüğünden kalan bir eşarp, bir kravat ya da bir köstekli saat, belki sevgilinin ilk hediyesi eldivenler, belki bebeğin ilk patikleri, belki bir oyuncak, belki düğünde takılan gelin duvağı... Manevi değeri olan, sandıklarda bekleyen onlarca anı yeniden hayat bulabilir bir yuvanın duvarında.
Anıları kalıcı hale getiren işler karşısında müthiş bir heyecan duyan ben, babaannemizi bu işi profesyonel yapma konusunda yüreklendirmek için çalışmasını sizlerle de paylaşmak istedim.
Kim bilir, belki ileride bir gün burada bir atölye, bir sergi haberi paylaşırız sizlerle ;)
Ne dersiniz?