14 Nisan 2015 Salı

Sayın Veli :)

"Anne olma" konusunu yeni yeni çözdükten sonra üstüne bir de "veli olma" sürecim başladı bundan 2 yıl önce. Rüzgar'ın bizden birinin olmadığı bir yerde tüm gününü geçirmesi fikri bile nefesimi kesiyordu. Serviste düzgün oturacak mı, tuvalet ihtiyaçlarını düzgün karşılayacak mı, yemeğini bitirecek mi'ler bir yana arkadaşlarıyla anlaşacak mı, öğretmenini sevecek mi, okula güvenecek mi, öğrenme merakı sürecek mi, dersleri ilgi ile takip edecek mi bir yana... Yani başına bir şey gelmeden mutlu bir şekilde başarılı olacak mı :) 
Bu sorular arı kovanındaki arılar gibi vızıldıyordu kafamda.. Üstelik yıllardır çalıştığım kurumun, yıllardır tanıdığım öğretmenlerinin olduğu anaokuluna gidecek olmasına rağmen.. 
Tek çarem güvenmekti, güvendim.. ve her geçen gün yaşanan değişimi keyifle izlemeye başladım.. Oğlum büyüyor ve değişiyordu. Artı hayatımıza evde o güne kadar tek kelime konuşulmamış "Almanca" hızlı bir şekilde girmişti. Rüzgar arada Almanca sözcükler söyleyip kurduğu kısa cümleleri anlamamızı bekliyordu. Çizdiği resimler de değişmeye başladı. Artık parkta bahçede daha sosyaldi. Duygu ve düşüncelerini çok daha rahat ifade ediyordu. En önemlisi de çevresini "bilinçli şekilde sorgulamaya" başlamıştı. 
Tabi sadece güzel şeyler olmuyordu. Hiç geçmeyen hastalıklar sayesinde tüm antibiyotiklerin adlarını ezberlemiştim. Doktorlar bizim en sık görüştüğümüz dostlarımız oldu. Hastanenin karşısındaki eczane ile samimiyeti ilerlettik. Bir de havuz problemimiz vardı. Biz haftada bir gün yüzeceği için o kadar mutluyken Rüzgar inatla havuza inmemek için direniyordu. Yüksek sesten hoşlanmayan oğlum kapalı havuzdaki uğultudan ciddi şekilde rahatsız olmuştu. 
Derken 4 Yaş bitti, yaz tatilinden sonra 5 Yaş sınıfıyla okul yeniden başladı. Değişen arkadaşlar ve öğretmenler. Tabi beni yine aldı bir düşünce. Elif ve Gül Öğretmenine çok alışmıştı. Sınıfını çok seviyordu. Bu sene olan değişimler onu etkiler mi, diye kaygılanıyordum. Ama yaşarken öğreniyor insan. Çocuklar değişen şartlara yetişkinlere göre çok daha çabuk uyum sağlıyorlar. Zaten güzel ve gülen gözleri ile arkadaşım olan, dünyaya anaokulu öğretmeni olmak için gelmiş Ebru, yeni öğretmenimizdi. Almanca Öğretmenimiz de bu sene aramıza katılan Saliha Öğretmenimiz oldu ve güleryüzü, samimiyetiyle sardı sarmaladı sınıfı.
Hastalıklar azaldı, yazın ailece yüzme konusunda gösterdiğimiz çabalar işe yaradı. RüZGaR havuz ile barıştı. Artık daha fark edilir değişimler yaşamaya başladık. Bu arada en büyük değişimi RüZGaRım yaşadı "Abi" oldu. 2014-2015 eğitim öğretim yılı oğlumun büyüdüğü yıl oldu.
Ve dün... Portfolyo sunumu için bütün aile RüZGaR'ın davetlisi olarak onun okulundaydık. 


Herkesi telefon açarak teker teker davet etmişti. Ben de okulun bize gönderdiği bilgilendirme yazısını tüm aileye gönderdim. Hepimiz heyecanlı ve hazırdık. Sadece halamız çok önemli bir toplantısı olduğu için katılamadı. KaRMeNcik de yaşı tutmadığı için gelemedi :)

Dün onun sınıfında onu izledik. Sınıfının her köşesinde etkinlikler yaptı, Almanca öğretmeniyle Almanca diyaloglar kurdu, panonun önünde önceden yaptığı çalışmalarla şimdi yaptığı çalışmaları karşılaştırdı, bilgisayarın başına geçip muhteşem bir gezegenler sunumu yaptı, sonra bize bir yanardağ deneyi gösterdi.. O bütün bunları yaparken 25 dakika boyunca duygudan duyguya düşünceden düşünceye atladım. Hamile olduğumu öğrendiğim anı düşündüm, doğumdan bir gece önceki heyecanımızı, doğumunu, ilk sözcüklerini, paytak adımlarını, çizdiği ilk anlamlı resim olan Güneş resmini... 
Onu heyecanla izleyen aile üyelerine baktım sonra.. Onda kendini gören dayısı, içinden nazar değmesin diye duaları 10 kere okuduğuna emin olduğum babaannesi, Almanca Öğretmeni her Rüzgar Mehmet dediğinde kendi adını da duymaktan gururlanan dedesi ve Rüzgar'ın yetişmesinde bizden çok emeği olan onu "bu benim eserim" dercesine izleyen anneannesi ve Muzo Dedesi... Hepsinin yüzünde heyecan ve gülümseme... 
Bu arada Gökhan'ı hiç söylemiyorum. O nefes almıyordu çünkü :)

Her güzel olaydan sonra hayata teşekkürü borç bilen ben, yine bir sürü teşekkür yarattım yüreğimde..

Önce bu harika okula.. Yönetiminden, personeline her birinin aynı içtenlik ve profesyonellikle çalıştığı İELEV Çamlıca Anaokulu... İELEV adı benim kişisel tarihimde hep ayrı ama bu okulun adı bütün ailemiz için çok özel olacak. Çünkü biz ilk gözağrımızı binlerce soru ve kaygı ile bu okula emanet edip tek çare olan güvenmeyi seçmiştik.. Hiç yanılmadık, her seferinde "iyi ki" diyerek çıktık okulun kapısından.. Bizi veli, Rüzgar'ı öğrenci yapan güzel okulumuza ve güzel öğretmenlerimize çok teşekkürler..



Sonra geniş ailemize tabi.. Çocuklar büyük ailelerde mutlu ve sağlıklı olur.. Çocuğumuza gösterdikleri sınırsız sevgi ve her daim açık kolları için binlerce teşekkür...

ve tabi en büyük teşekkür ona.. Oğluma.. RüZGaR'ıma..
Sadece varlığı için, anne baba olarak bizi seçtiği için..




Hiç yorum yok: