Karmen, Karmenim, Karmenimiz...
Sen önce seni sen yapan özelliklerinle herkesten bağımsız var edeceksin kendini. Beş duyunu hassasiyetle kullanacak duyacak, görecek, koklayacak, tadacak, dokunacaksın ve sonunda ona buna bana benzeyerek değil herkesten bir renk alarak kendi renginde KARMEN olacaksın.
Sonra sana adını veren rengi göreceksin yüreğinde. O rengarenk kalbinde bir kırmızı ağır basacak. Bu ağır basan kırmızı sana her zaman haklının yanında kalmayı, sorgulamayı, merhameti, duyarlılığı, dürüstlüğü, canlı olan tüm varlıkları sevmeyi, kitapları, türküleri, aileyi hatırlatacak. İşte ben seni o zaman yine KARMENim diye severken o iyelik ekini kırmızı ile yazacağım.
Ve geniş ailenin dışında dostluklar kuracaksın, akrabalarını tanıyacaksın. Abin hep yanında, annen baban arkandayken; dedelerinin nazlı torunu, anneanne babaannenin sırdaşı olacaksın. Halana benzeyen saçlarını savuracak. dayına benzeyen kirpiklerini ok gibi fırlatacaksın kızgınlıklarında... Üzüntüleri, mutlulukları hep sevdiklerinle yaşayacaksın. Kapın, sofran hep açık olacak yolunu düşürene. Hayatın içinde bizim KARMENimiz olarak abinin yanında baş köşede duracaksın.
Kızım... Sevgisi yüreğimde çağlayanım, kara boncuğum, neşe kaynağım, küçüğüm...
Büyüyorsun... Abinin ne kadar büyüdüğünü gördükçe zamanın hızını anlıyorum.
Varsın geçsin zaman tüm hızıyla, sen ister 2 ol ister 42...
Bizim her zaman ama her zaman küçüğümüz, abinin seni severken söylediği gibi kalbimiz, boncuk KaRoŞumuz olacaksın.
İyi ki doğdun, iyi ki bizi seçtin... Seni sonsuza kadar çok ama çok seveceğiz...